Bu sabah tam bir
İtalya aşkıyla uyandım, biraz fotoğraflara dalmışken, bir post hazırlamaya
karar verdim.
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2015 yılı ilk aylarında bana gelen tatil planı
aşkıyla ( tıpkı şu sıralar olduğu gibi ) sarıldım tur firmalarını araştırmaya,
İzmir direk uçuş olması sevgili kocamın ilk ve temel şartı olmasıyla
alternatifler azalsa da, bir çok kişiden memnun kalındığına dair duyum aldığım
Lady Travel tercihimiz oldu, rezervasyon sürecimizde çok ilgili davranmaları,
rehberimiz, konakladığımız oteller ve tur programı gayet başarılıydı. Bir diğer
önemli konu da gruptaki yaş ortalamasıymış ki, bunu rezervasyon
yaptırırken hiç düşünmemiştik, sonra oradaki çevre gezilerinde yan gruplarda
yürümeye dermanı olmayan dedeleri görünce ayy çok şükür bizim grup gayet
gençler, çiftler, kafa dengi, hatta çok güzel arkadaşlıklar bile kurduğumuz
insanlardan oluşmuş, bu da cidden önemliymiş şanslıymışız dedik. Rehberimizin
de çok şeker oluşuyla 40 yıldır tanışıyormuşcasına çok güldük çok eğlendik
unutamayacağımız anılar topladık.
Şimdi birazını sizlerle paylaşarak ben de canlandıracağım, umarım okuyanlar da
keyif alır.
Milano tam bir alışveriş şehri. Önemli
İtalyan markalarının görkemli mağazaları ilk göze çarpan hatta göze sokulan detaylar. Mango ve Zara'nın bile vitrin
tasarımı bir başkaydı. 3 sokak arayla 5
prada mağazası gördüm. Biraz Türkiye'nin İstanbul'u demek yanlış olmaz sanırım. Alışveriş
yapmak için harika bir nokta olan şehir mağaza ve lüks kafeleri ile dolu. Zaten
niyet alışverişse buraya günler yetmez. Ama biliyorsunuz benim asla
alışverişle alakam yok, bi bakıp çıkacağım :) Dur tarihine katedrallerine
odaklanayım yoksa olacak gibi değil dedim. Piazza
del Duomo, şehrin merkezinde gotik mimariye sahip büyük bir
katedral. Binanın büyüklüğünden ve dışındaki ayrıntılardan etkilenmemek mümkün
değil. İtalya’nın en büyük, dünyanın da 5.
en büyük katedrali. Zaten kelime anlamı da katedral. Şehrin tam merkezinde,
adını verdiği Duomo
Meydanı’nda bulunuyor. Yapımına 1386’da başlanmış ve son halini yaklaşık
600 yıl sonra, 1965’te almış. Dış cephesinin işçiliği baş döndürüyor.
İçine de girecektik fakat kuyruğun ucunu
bulamayınca neeeeeyse dedik olmadı bi Prada'ya
Gucci'ye falan bakalım :)
Duomo'nun hemen sağında dünyanın en eski alışveriş merkezi
olduğu söylenen Galleria Vittorio Emanuale II vardı. İçinde son
derece lüks mağazalar barındırıyor. Buradaki Prada 1913 yılında açılmış ilk
mağazasıymış. Magaza kapılarında
dev gibi bodyguardlar yanaştığınız anda kapıyı açıyor, özel üretimler yeni
sezon ürünler muhteşem derken içeride Araplar etiketlere bakmadan alışveriş
yapıyor, o noktada bi gıcık olmadım değil.
Galleria Vittorio Emanuale II
Piazza del Duomo
Gelelim
Venedik’e. Venedik tamamen su üstünde bir şehir, kanalları, dar sokakları,
mimarisiyle görmek istediğim yerler arasında ilk sıralardaydı zaten, 170 su kanalı,
400 adet köprü ile şehir muhteşemdi, sabah çok erkenden yollara dökülüp limanda
otobüsümüzü bırakıp feribotla nispeten erken saatlerde vardığımızda biraz ferah
ferah gezme şansımız oldu. Venedik'te gezmenin raconu kaybolarak gezmekmiş bizde
bol bol labirent oynayarak
hemen hemen bir çok noktasını dolaştık
diyebilirim. Öğleden sonra gibi çılgın kalabalık başladı her milletten gruplar
vs. nefes alınacak yer yok gibiydi, biz rehberimizin de yönlendirmesiyle çok
güzel bir kanal turu yaptık gondolla, kişi başı 20 euroydu fakat en geniş
güzergahlı olanmış 30 dk sürdü çok keyifliydi. 15 euro olanlar da varmış fakat
iyi bilgi almalı 10 dk döndürüp indiriyormuş aman dikkat J
Bu
bölgede şahane tarihi yapıların başında Piazza San Marco, Doges Sarayı ve St
Marks Bassilica geliyor, görmeden dönmeyin! Ne alalım derseniz her yer maske,
çok farklı şans yok. Beğendiğiniz bir şey olursa "dönüşte alırım"
diye ertelemeyin derim, çünkü dönüşte o sokaktan geçebileceğinizin bir
garantisi yok ( asla geçemeyeceksiniz )
İtalyanca'da
Firenze dedikleri, rönesansın başkenti güzel şehir Floransa aynı zamanda
Leonorda da Vinci, Dante, Galileo’nun yaşadığı şehirmiş. Katedraller, mimarisi
ve müzeleri ile kesinlikle yürüyerek dolaşılmalıdır, tabiki de bizde
ayaklarımızı hissetmeyip belimiz kopana kadar yürüdük gezdik. Burada da Duomo
dediğimiz çok büyük bir katedral var, devasa bir katedral hiçbir noktadan tek
kareye sığdıramadık.
Çoook
yorucu geçiyordu ama olsundu sıra gelmişti Meşhur şarkı “I found my love in
Portofino” 'daki Portofino'ya :) Küçükcük ufacık bi koyda şirin bir kasaba,
S.Margherita'da otobüsümüzü bırakıp feribotla geçtik buraya, kara yolu var
fakat otobüsün dönemeyeceği kadar darmış. Limana vardığımızda küçük bir çarşı
turu yaptık oldukça popüler bir bölge olmasından ötürü çok pahalıydı neyse ki
alışveriş yapmalık birşey yoktu :) Manzarayı daha detaylı görebilmek için
tepedeki kiliseye bir miktar tırmanmak koşulu ile çıktık ve şahane kareler
çektik, doya doya izledik.
Şuan
itibari ile İtalya gezimi 2 posta bölmeye karar verdim . Bugünlük bu kadar
yeter, hem biraz yoruldum, hemde bu seyahatlerin devamı gelebilsin diye
çalışmak lazım para kazanmak lazım.. Pisa Kulesi, Roma, Vatikan, Napoli Pompei
ve Siena ilerleyen günlerde gelecek.
Keyifli
mutlu günler.
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2015 yılı ilk aylarında bana gelen tatil planı aşkıyla ( tıpkı şu sıralar olduğu gibi ) sarıldım tur firmalarını araştırmaya, İzmir direk uçuş olması sevgili kocamın ilk ve temel şartı olmasıyla alternatifler azalsa da, bir çok kişiden memnun kalındığına dair duyum aldığım Lady Travel tercihimiz oldu, rezervasyon sürecimizde çok ilgili davranmaları, rehberimiz, konakladığımız oteller ve tur programı gayet başarılıydı. Bir diğer önemli konu da gruptaki yaş ortalamasıymış ki, bunu rezervasyon yaptırırken hiç düşünmemiştik, sonra oradaki çevre gezilerinde yan gruplarda yürümeye dermanı olmayan dedeleri görünce ayy çok şükür bizim grup gayet gençler, çiftler, kafa dengi, hatta çok güzel arkadaşlıklar bile kurduğumuz insanlardan oluşmuş, bu da cidden önemliymiş şanslıymışız dedik. Rehberimizin de çok şeker oluşuyla 40 yıldır tanışıyormuşcasına çok güldük çok eğlendik unutamayacağımız anılar topladık.
Şimdi birazını sizlerle paylaşarak ben de canlandıracağım, umarım okuyanlar da keyif alır.